Kolorektal kanser, sindirim sisteminin kalın bağırsak (kolon) ve rektum bölgesinde oluşan kötü huylu tümörleri kapsar. Kolon kanseri ve rektum kanseri, birlikte kolorektal kanser olarak anılsa da her birinin yerleşim yeri ve bazı klinik özellikleri farklılık gösterebilir. Her iki kanser türü de erken tanı ve tedaviyle büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Bu yazıda, kolon ve rektum kanserinin nedenlerini, belirtilerini, risk faktörlerini ve güncel tedavi seçeneklerini detaylı olarak ele alacağız.


Kolon Kanseri Nedir?

Kolon kanseri, kalın bağırsağın iç yüzeyinde yer alan polip adı verilen küçük hücre büyümelerinin zamanla kansere dönüşmesiyle oluşur. Tüm kolorektal kanser vakalarının yaklaşık %90’ı bu poliplerden gelişir. 50 yaşından sonra bu poliplerin görülme sıklığı artar ve dolayısıyla kolon kanseri riski de yükselir.

Kolon Kanserinin Nedenleri Nelerdir?

Kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bazı yaşam tarzı ve genetik faktörler kolon kanserinin gelişiminde rol oynar. En sık karşılaşılan risk faktörleri şunlardır:

  • Yağdan zengin, liften fakir beslenme alışkanlığı
  • Ailede birinci derece akrabalarda kolon kanseri öyküsü
  • Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi iltihabi bağırsak hastalıkları
  • Hareketsiz yaşam tarzı ve obezite
  • Sigara ve alkol tüketimi

Kolon Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kolon kanseri erken evrelerde genellikle belirti vermez. Ancak ilerleyen dönemlerde şu belirtilerle kendini gösterebilir:

  • Dışkıda kan (parlak kırmızı veya koyu renkli)
  • Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik (kabızlık veya ishal)
  • Dışkı çapında incelme
  • Tenesmus (tam boşalmamışlık hissi)
  • Halsizlik, yorgunluk ve demir eksikliği anemisine bağlı kansızlık

Rektum Kanseri Nedir?

Rektum, kalın bağırsağın son 12–15 cm’lik kısmıdır. Bu bölgede gelişen kötü huylu tümörler rektum kanseri olarak tanımlanır. Rektum kanseri, anatomik olarak pelvik yapılarla daha yakın ilişkili olduğu için cerrahi ve tedavi planlaması kolon kanserinden farklılık gösterebilir.

Rektum Kanserinin Risk Faktörleri

Rektum kanseri genellikle 40 yaş üstünde görülür. Risk faktörleri kolon kanserine benzerlik gösterse de bazı özel durumlar rektum kanseri riskini artırır:

  • Kalıtsal kanser sendromları (FAP, Lynch sendromu)
  • Ailede kolorektal kanser veya polip öyküsü
  • Daha önce meme, yumurtalık veya endometrium kanseri geçirmiş olmak
  • Radyasyona maruz kalmış olmak

Rektum Kanseri Belirtileri

  • Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik
  • Parlak kırmızı ya da siyah dışkı ile kanama
  • Gaz, kramp, şişkinlik gibi karın ağrıları
  • Nedeni bilinmeyen kilo kaybı
  • Aşırı yorgunluk hissi

Erken Tanı Yöntemleri: Kolonoskopi Hayat Kurtarır

Kolorektal kanserlerin çoğu, henüz kansere dönüşmemiş polipler evresindeyken teşhis edilebilir. Bu yüzden kolonoskopi, erken tanı açısından altın standarttır. 50 yaşına gelen bireylerde kolonoskopi ile taramaya başlanmalı; ailede kolon kanseri öyküsü varsa bu yaş daha da erkene çekilmelidir (örneğin 40 yaş veya hastalığın görüldüğü yaştan 10 yıl önce).

Diğer Tanı Yöntemleri

  • Dışkıda gizli kan testi
  • Dijital rektal muayene (tuşe)
  • Proktoskopi
  • Biyopsi
  • CEA (karsinoembriyonik antijen) testi

Kolorektal Kanserde Tedavi Yöntemleri

Cerrahi Müdahale

Kolon ve rektum kanserlerinin tedavisinde cerrahi yöntemler ilk sıradadır. Tümörün bulunduğu bölüm, çevre dokular ve lenf bezleri ile birlikte çıkarılır. Özellikle rektum kanserinde cerrahi planlama daha karmaşıktır çünkü makata yakın tümörlerde dışkılamayı kontrol eden kasların korunması gerekir.

Laparoskopik (Kapalı) Cerrahi

Günümüzde birçok vakada laparoskopik yöntemler tercih edilmektedir. Bu teknikle ameliyat sonrası iyileşme süresi kısalır, ağrı daha az olur ve izler minimum seviyede kalır.

Kemoterapi ve Radyoterapi

Özellikle rektum kanserinde ameliyat öncesi radyoterapi ve kemoterapi uygulanarak tümör küçültülür ve makatı koruma şansı artırılır. Bu sayede kalıcı kolostomi ihtiyacı azaltılabilir.


Video: Kolon Kanseri Nedir?


Sonuç: Erken Tanı Hayat Kurtarır

Kolon ve rektum kanserleri, erken evrede tespit edildiğinde büyük oranda tedavi edilebilen hastalıklardır. 50 yaş üzerindeki bireyler ve risk grubundakiler düzenli taramalardan geçmeli, dışkılama alışkanlıklarında değişiklik veya dışkıda kan gibi belirtiler varsa bir uzmana başvurmalıdır. Unutmayın, sağlığınızı korumanın en etkili yolu erken teşhis ve doğru tedavidir.